29 Haziran 2012 Cuma

Horon teptim senin için ela gözlüm

Başlık Soner Günday'ın Orçun Kunek karakterinden bir parça gibi göründü bir an.

Bugün nedense zırlak bir günümdeydim, her şeyi baştan deşiyorum, evi sadeleştirmeye çalışıyorum, tahammülüm kalmadı. Aldım elime bir çekmece, içinde zarflar, içlerinde annem ve babamın ayrı ayrı öğretmen kartları, babamın branşına matamatik yazmış meb, ayrıca köyüne borç yazmakla kalmamış, annemin göz rengini ve boyunu sormuş, bir santim de kıyak geçmiş anneme boyda.

Bunlara ve pul koleksiyonuna bakarken bir zarftan birkaç fotoğraf çıktı, babam, arkadaşları, babam horon tepiyor, çok hoşuma gidiyor o fotoğraflara bakmak, horon teperken yüzündeki o mutluluğu görmek...

Bugün ise ağladım, annemin kalan kredi kartlarını kestim attım, öldükten sonra kısa bir süre içinde tüm borçlarını ödemiştim. Hayatı boyunca bitmedi diye çok üzüldüğü borçlarını.... çekmecesini ayıklamaya başladım. Geçen sene artık yürüyemeyecek durumda olduğu için girdiğimiz yol üzerindeki rumeli köftecisinin fişi, 9 mart... 21 şubat biyopsi için devletin ödemediği 83 liralık malzeme parası... ama esas içimin kartları keserken bu kadar acımasının nedeni devlete yirmi küsur yıl hizmet etmiş bu idealist öğretmenin cüzdanında sadece dört adet 25 kuruş ve bir adet de 1 kuruş olmasıydı sanırım. O cüzdanı saklıyorum, saklayacağım.

Neyse, ben babamın horon fotoğrafına bakarken üst komşum seslendi, 'parkta konser varmış gitmek ister misin?' diye sordu. 'Kim?' 'Karadenizli bir grup Kazım Koyuncu'nun eski grubuymuş,' dedi. Olduğum gibi şişmiş gözlerle fırladım. Zuğaşi Berepe?

Meğer grup Entu imiş, hemşince karşı demekmiş. Çok şeker bir vokalisti varmış. THY çalışanlarının da orada olması çok güzeldi, insanlara esas dertlerinin ne olduğunu anlattılar bir kez daha. Tişörtleri çok manidardı.

Ben gider gitmez göreyim grubu derken sahnede horonda buldum kendimi, kanda var ya, iki ayak hareketine bakınca kapıyorum. Bol bol horon teptim, babamı düşündüm, görse ne kadar hoşuna gideceğini... evdeki ağlak modumdan birdenbire sıyrılmıştım çünkü dışarıda olmak iyidir.

Sonrasında grubun vokalisti ile de paylaştım, gerçi aşırı özet geçtim, 'babam 17 annem 1 sene önce öldü, evde ağlıyordum, babamın horon teperkenki fotoğrafını gördüm ve o an komşum beni buraya çağırdı, karadenizli olduğunuzu duyunca koştum geldim, tüm modum değişti,' dedim. 'Önemli olan da bu zaten hayat devam ediyor,' dedi. Ne bilsin babamın ölümünü yeni kabul edebildiğimi, annemim ve babamın ve Kazım'ın aynı hastalıktan öldüğünü ve yaslarını yeni yeni tam anlamı ile tutabildiğimi... Lafı uzatmadım, o sözleri söylerkenki cesaretlendirici tavrı bana yetti. Ben sadece bilmesini istedim çünkü kan garip bir şey, çekiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder