15 Eylül 2012 Cumartesi

daha naif dönemlerden kalan bir kağıt parçası

Tutmak istemiyorum, kaydını düşüyorum kenara, kenarına şunu yazmışım, nedense parantez içinde:

(Ey  ömür, ay batınca
                                   kendine
bir başka yer ara ey ömür)


Yazmaya neresinden başlamışım bilmiyorum, önce  bu parantezin olduğu yüz ilk yazılan yüzmüş gibi geldi ama sanırım şu an kim olduğunu zerre hatırlamadığım birine yazılmış, sağ üst köşesinde tireler içnde hangi Barış'a olduğunu hatırlamadığım bir isim...

                                                                                                  - Barış'a-

Zamanın pençesinde
              koyu yalnızlık
Dingin sözler,
              kıyıcı
Bir sonbaharın daha
                  başlangıç tarihi
 kanatıyor yaprakları
     - kızıl -
bir sonun daha başlangıcı


ム 乃  diğer yüz ム 乃

Resimdeki heykel gibi
Eksik kalıyor
   bir şeyler hayata
Gurbetin kızıl
              yalnızlığında
İstanbul'un kızıl yapraklarıyla
   beraber savuruyor
                rüzgar beni
Taksim'de bir öğle
                               Eylül '97

Artık seni de yırtabilirim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder